Marmara Gölü ve Kum Çayı Direniyor

Gündem 28.05.2025 - 23:41, Güncelleme: 28.05.2025 - 23:41 1150 kez okundu.
 

Marmara Gölü ve Kum Çayı Direniyor

Ege bölgesinde tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü, iklim değişikliği ve kuraklık, vahşi sulama ve sulama sezonlarında yapılan yanlış planlama nedeniyle Ağustos 2021 tarihinde tamamen kurudu.
Göl ve çevresindeki ekosistem tamamen yok oldu. Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum çayı ve Kum Çayının çevresinde Kum ocaklarının doğaya verdiği tahribatın ise boyutunun büyük olduğu ve Son olarak ta Göl Mar Şirketinin ikinci Kum Ocağı açmak için çalışmalar başlattığı belirtildi. Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yıldıray çıvgın, Marmara Gölü ve Kum Çayı başlatılan hukuki süreç ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundular. Gündemdeki yerini korumaya devam eden Marmara Gölü’nü yeni bir tehlikenin beklediğini belirten Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum çayı ve Kum Çayının çevresinde Kum ocaklarının doğaya verdiği tahribata tepki gösterdi.   Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz yaptığı açıklamada, ” Gördes Barajı projesi yapılırken Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Ege bölgesinin tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölünü hiç düşünmediler ve gelinen noktada iklim değişikliği, kuraklık, vahşi sulama ve sulama sezonlarında yapılan yanlış planlama nedeniyle 2021 yılının Ağustos ayında tamamen kurudu. Dört yıl önce sular ile kaplı olan göl sahası günümüzde tarım arazisine dönüştürüldü. Yeşilkavak, Kabazlı, Yenipazar, Gümüş, Çakallar, Kurşunlu, Tabak, Sart, Ahmetli çayı ve yan derelerden gelen suların Alaşehir Çayı ve Gediz Nehri aracılığıyla ege denizine karıştığını görmekteyiz. Hani derler ya su hayattır, Ancak suyun kıymetini susuz kalınca anlıyoruz. Ege bölgesinde tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü’nün durumu ortada ve şimdi yeni bir tehlike bekliyor' dedi. Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum çayı ve Kum Çayının çevresinde faaliyet gösteren kum ocaklarının doğaya verdiği tahribata tepki gösteren Durmaz,” Kum Çayı ve çevresinde doğaya yapılan tahribatın devam ettiği bu süreçte Gölmarmara Belediyesi’nin talebi üzerine Manisa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından, Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum çayı ve Kum Çayının çevresinde bulunan 2.44 hektarlık alanın Gölmar madencilik LTD Şirketine kum ocağı olarak verilmesi 28.05.2024 tarihi itibarı ile gündeme geldi.  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Gölmarmara Belediyesi'ne ait şirket Gölmar Madencilik Şirketine, açmak istediği kum ocağı için onay verdi. Projeye göre; Şirket, 2,44 hektarlık ÇED alanında yıllık 75 bin ton kapasiteli kum çakıl ocağı açacak. ÇED sahası, İzmir- Manisa Planlama Bölgesi 1/ 100000 ölçekli Çevre Düzeni Planında Tarım arazisi olarak planlanan alanda yer alıyor. Proje yargıya taşındı. Salihli Çevre Derneği olarak Doğa Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve Turgutlu Çevre Derneği ile birlikte Marmara Gölü’nün ana besleme kaynağı olan Kum Çayı üzerindeki yeni kum ocağı projesine verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararına karşı dava açtık. Kum ocakları, Marmara Gölü’nün hakkı olan suyu kullanıyor ve nehir yatağında ciddi tahribata yol açıyor. Gölmarmara Belediyesi tarafından bölgeye yeni bir kum ocağı açılması planlanıyor. Bu durum, göl üzerindeki baskıyı daha da artıracak ve ekosistem tehlikeye girecek.    Marmara Gölü yaşamını sürdürebilmesi için kum ocaklarının faaliyetleri durdurulmalı, Kum Çayı yatağındaki su akışı yeniden sağlanmalı ve Gördes Barajı’ndan Marmara Gölü’ne su bırakılmasını talep ediyoruz ”dedi.  “Bu davanın önemi iklim değişikliğine yönelik ilk dava olmasıdır” Salihli Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yıldıray çıvgın, Marmara Gölü ve Kum Çayı ilgili başlatılan hukuki süreci değerlendirdi. Çıvgın konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Ulusal öneme sahip sulak alan tescilli, kuş cenneti olarak bilinen Manisa'daki Marmara Gölü, son yıllarda yaşanan su kaybı nedeniyle 2021 yılının Ağustos ayında tamamen kurudu. Göl ve çevresindeki ekosistem tamamen yok oldu. Bazı çalışmalar gölün ıslağı için yapılmak istendi ancak devam ettirilmedi. Aynı zamanda Marmara Gölü’nün neden kuruduğuna ilişkin olarak hem politik hem de teknik yönden birçok uzman tarafından belirtildi.  Bu davanın önemi iklim değişikliğine yönelik ilk dava olmasıdır. Bu davanın öncülüğünü Doğa Derneği ve Doğa Derneği’nin Hukuk Danışmanı Cem Altıparmak yaptı. Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve Gema Vakfı olmak üzere çok sayda Sivil toplum kuruluşları, Tekelioğlu Köyü sakinleri ve çevre gönüllüsü insanlarımız tarafından dava açıldı. Marmara Gölü’nde yapılan keşif sonrası Bilirkişi Heyeti’nin hazırlamış olduğu 91 sayfalık raporu sunuldu. Raporda kısaca ‘Marmara Gölü kurtarılabilir ’dedi. Yani Marmara Gölü tamamen kurumuş olsa dahi kurtarılamayacağına ilişkin bir belirleme yok. Bu göl kurtarılabilir yönünde tespit edildiği belirtildi. Aynı şekilde Tarım İşleri Genel Müdürlüğünün gölün arazisini tarıma açma işleminin, gölün kurtarılmasına engel olacağını da tespit etti. Marmara Gölü’nün kurtarılmasının hem ekolojik sistemin öneminden hem de Salihli, Manisa değil Türkiye’deki ekolojik dengenin öneminden bahsederek gölün kurtarılmasının helzem olduğunu belitti. Özellikle Marmara Gölü’nün kurumaya devam etmesi bölgedeki hava sıcaklığının artacağı, yer altı sularının göl arazisinin tarıma açılması nedeniyle zarar göreceği gibi, asıl tarım arazilerininde zarar göreceği tespitlerde mevcut. Doğa Derneği ve Doğa Derneği’nin Hukuk Danışmanı Cem Altıparmak’ın öncülüğünde Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve Gema Vakfı olmak üzere çok sayda Sivil toplum kuruluşları, Tekelioğlu Köyü sakinleri ve çevre gönüllüsü insanlarımız tarafından bu davayı açmasındaki haklılığını bilirkişi raporu ortaya koymuştur. Bilirkişi raporu bu şekilde hazırlanıp sunulduktan sonra Mahkeme, Tarım İşleri Genel Müdürlüğü’nün Marmara Gölü’nün arazisini tarıma açma yönündeki kararının yürütülmesini durdurmuştu. Son olarakta 04.11.2024 tarihinde Gölmarmara’nın kurumasına neden olan Sulak Alan Komisyonu kararı ve ilgili iş birliği protokolünün iptaline yönelik karar duruşmasındaydık. Normalde idari yargıda duruşma olmaz dosya üzerinden karar verilir. Ancak taraflar talep ederse mahkeme duruşma açar. Talep bizimdi ve duruşmasını açtı. Duruşmada, sulak alanların, özellikle Marmara Gölü gibi ulusal değere sahip bir bölgenin korunması gerektiğini; tarım arazisine dönüştürülmek yerine rehabilite edilmesi gerektiğini vurguladık. , Manisa İkici İdare Mahkemesi, Marmara Gölü ilgili verdiği karar lehimize sonuçlandı” dedi. Av. Yıldıray çıvgın yaptığı açıklamada,” Manisa İkici İdare Mahkemesi, Marmara Gölü ilgili verdiği kararın biz gölün kurtarılması için lehimize sonuçlanması üzerine gerekli olan proje ve prosedürlerle iletişim kurma işlemini başlattığımız bu süreçte bir anda Göl Mar Madencilik şirketi tarafından kum çayı üzerine ikinci kez kum ocağı kurulacağına ilişkin Manisa Valiliğinden alınan “ÇED” gerekli kararı gördük. Bu durum bizi çok üzdü. Görüşmeye çalıştık ancak hiç kimse ile farklı farklı nedenlerden dolayı görüşemedik. Durum böyle olunca İzmir Doğa Derneği, Akhisar Çevre Derneği, Turgutlu çevre Derneği ve Salihli Çevre Derneği olarak Kum Ocağına ilişkin”ÇED” gerekli değildir kararının iptali için Manisa Valiliğine karşı, Manisa İkinci İdare Mahkemesi’nde Mart 2025 tarihi ile ilgili yeni bir dava açtık. Bu dava için keşif gününün belirlenmesini bekliyoruz. Marmara Gölü’nün kurumasına neden olan Kum Çayı üzerindeki Kum Ocaklarına ilişkin karar çıkacak, çünkü Göl Mar Şirketi bir belediyeye aitmiş. Biz kamu kurumların, Marmara Gölü’nün kurtarılmasına yönelik Manisa İkici İdare Mahkemesi’nin kararı açıkken, gölün kurtarılmasına yönelik bilimsel ve rasyonel çözümler bulmalarını talep ediyoruz ”dedi.                                                                     
Ege bölgesinde tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü, iklim değişikliği ve kuraklık, vahşi sulama ve sulama sezonlarında yapılan yanlış planlama nedeniyle Ağustos 2021 tarihinde tamamen kurudu.

Göl ve çevresindeki ekosistem tamamen yok oldu. Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum çayı ve Kum Çayının çevresinde Kum ocaklarının doğaya verdiği tahribatın ise boyutunun büyük olduğu ve Son olarak ta Göl Mar Şirketinin ikinci Kum Ocağı açmak için çalışmalar başlattığı belirtildi.

Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yıldıray çıvgın, Marmara Gölü ve Kum Çayı başlatılan hukuki süreç ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundular. Gündemdeki yerini korumaya devam eden Marmara Gölü’nü yeni bir tehlikenin beklediğini belirten Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum çayı ve Kum Çayının çevresinde Kum ocaklarının doğaya verdiği tahribata tepki gösterdi.  

Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz yaptığı açıklamada, ” Gördes Barajı projesi yapılırken Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Ege bölgesinin tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölünü hiç düşünmediler ve gelinen noktada iklim değişikliği, kuraklık, vahşi sulama ve sulama sezonlarında yapılan yanlış planlama nedeniyle 2021 yılının Ağustos ayında tamamen kurudu. Dört yıl önce sular ile kaplı olan göl sahası günümüzde tarım arazisine dönüştürüldü. Yeşilkavak, Kabazlı, Yenipazar, Gümüş, Çakallar, Kurşunlu, Tabak, Sart, Ahmetli çayı ve yan derelerden gelen suların Alaşehir Çayı ve Gediz Nehri aracılığıyla ege denizine karıştığını görmekteyiz. Hani derler ya su hayattır, Ancak suyun kıymetini susuz kalınca anlıyoruz. Ege bölgesinde tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü’nün durumu ortada ve şimdi yeni bir tehlike bekliyor' dedi.

Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum çayı ve Kum Çayının çevresinde faaliyet gösteren kum ocaklarının doğaya verdiği tahribata tepki gösteren Durmaz,” Kum Çayı ve çevresinde doğaya yapılan tahribatın devam ettiği bu süreçte Gölmarmara Belediyesi’nin talebi üzerine Manisa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından, Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum çayı ve Kum Çayının çevresinde bulunan 2.44 hektarlık alanın Gölmar madencilik LTD Şirketine kum ocağı olarak verilmesi 28.05.2024 tarihi itibarı ile gündeme geldi. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Gölmarmara Belediyesi'ne ait şirket Gölmar Madencilik Şirketine, açmak istediği kum ocağı için onay verdi. Projeye göre; Şirket, 2,44 hektarlık ÇED alanında yıllık 75 bin ton kapasiteli kum çakıl ocağı açacak. ÇED sahası, İzmir- Manisa Planlama Bölgesi 1/ 100000 ölçekli Çevre Düzeni Planında Tarım arazisi olarak planlanan alanda yer alıyor. Proje yargıya taşındı. Salihli Çevre Derneği olarak Doğa Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve Turgutlu Çevre Derneği ile birlikte Marmara Gölü’nün ana besleme kaynağı olan Kum Çayı üzerindeki yeni kum ocağı projesine verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararına karşı dava açtık. Kum ocakları, Marmara Gölü’nün hakkı olan suyu kullanıyor ve nehir yatağında ciddi tahribata yol açıyor. Gölmarmara Belediyesi tarafından bölgeye yeni bir kum ocağı açılması planlanıyor. Bu durum, göl üzerindeki baskıyı daha da artıracak ve ekosistem tehlikeye girecek.   

Marmara Gölü yaşamını sürdürebilmesi için kum ocaklarının faaliyetleri durdurulmalı, Kum Çayı yatağındaki su akışı yeniden sağlanmalı ve Gördes Barajı’ndan Marmara Gölü’ne su bırakılmasını talep ediyoruz ”dedi. 

“Bu davanın önemi iklim değişikliğine yönelik ilk dava olmasıdır”

Salihli Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yıldıray çıvgın, Marmara Gölü ve Kum Çayı ilgili başlatılan hukuki süreci değerlendirdi. Çıvgın konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Ulusal öneme sahip sulak alan tescilli, kuş cenneti olarak bilinen Manisa'daki Marmara Gölü, son yıllarda yaşanan su kaybı nedeniyle 2021 yılının Ağustos ayında tamamen kurudu. Göl ve çevresindeki ekosistem tamamen yok oldu. Bazı çalışmalar gölün ıslağı için yapılmak istendi ancak devam ettirilmedi. Aynı zamanda Marmara Gölü’nün neden kuruduğuna ilişkin olarak hem politik hem de teknik yönden birçok uzman tarafından belirtildi.  Bu davanın önemi iklim değişikliğine yönelik ilk dava olmasıdır. Bu davanın öncülüğünü Doğa Derneği ve Doğa Derneği’nin Hukuk Danışmanı Cem Altıparmak yaptı. Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve Gema Vakfı olmak üzere çok sayda Sivil toplum kuruluşları, Tekelioğlu Köyü sakinleri ve çevre gönüllüsü insanlarımız tarafından dava açıldı. Marmara Gölü’nde yapılan keşif sonrası Bilirkişi Heyeti’nin hazırlamış olduğu 91 sayfalık raporu sunuldu. Raporda kısaca ‘Marmara Gölü kurtarılabilir ’dedi. Yani Marmara Gölü tamamen kurumuş olsa dahi kurtarılamayacağına ilişkin bir belirleme yok. Bu göl kurtarılabilir yönünde tespit edildiği belirtildi. Aynı şekilde Tarım İşleri Genel Müdürlüğünün gölün arazisini tarıma açma işleminin, gölün kurtarılmasına engel olacağını da tespit etti. Marmara Gölü’nün kurtarılmasının hem ekolojik sistemin öneminden hem de Salihli, Manisa değil Türkiye’deki ekolojik dengenin öneminden bahsederek gölün kurtarılmasının helzem olduğunu belitti. Özellikle Marmara Gölü’nün kurumaya devam etmesi bölgedeki hava sıcaklığının artacağı, yer altı sularının göl arazisinin tarıma açılması nedeniyle zarar göreceği gibi, asıl tarım arazilerininde zarar göreceği tespitlerde mevcut. Doğa Derneği ve Doğa Derneği’nin Hukuk Danışmanı Cem Altıparmak’ın öncülüğünde Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve Gema Vakfı olmak üzere çok sayda Sivil toplum kuruluşları, Tekelioğlu Köyü sakinleri ve çevre gönüllüsü insanlarımız tarafından bu davayı açmasındaki haklılığını bilirkişi raporu ortaya koymuştur. Bilirkişi raporu bu şekilde hazırlanıp sunulduktan sonra Mahkeme, Tarım İşleri Genel Müdürlüğü’nün Marmara Gölü’nün arazisini tarıma açma yönündeki kararının yürütülmesini durdurmuştu.

Son olarakta 04.11.2024 tarihinde Gölmarmara’nın kurumasına neden olan Sulak Alan Komisyonu kararı ve ilgili iş birliği protokolünün iptaline yönelik karar duruşmasındaydık. Normalde idari yargıda duruşma olmaz dosya üzerinden karar verilir. Ancak taraflar talep ederse mahkeme duruşma açar. Talep bizimdi ve duruşmasını açtı. Duruşmada, sulak alanların, özellikle Marmara Gölü gibi ulusal değere sahip bir bölgenin korunması gerektiğini; tarım arazisine dönüştürülmek yerine rehabilite edilmesi gerektiğini vurguladık. , Manisa İkici İdare Mahkemesi, Marmara Gölü ilgili verdiği karar lehimize sonuçlandı” dedi.

Av. Yıldıray çıvgın yaptığı açıklamada,” Manisa İkici İdare Mahkemesi, Marmara Gölü ilgili verdiği kararın biz gölün kurtarılması için lehimize sonuçlanması üzerine gerekli olan proje ve prosedürlerle iletişim kurma işlemini başlattığımız bu süreçte bir anda Göl Mar Madencilik şirketi tarafından kum çayı üzerine ikinci kez kum ocağı kurulacağına ilişkin Manisa Valiliğinden alınan “ÇED” gerekli kararı gördük. Bu durum bizi çok üzdü. Görüşmeye çalıştık ancak hiç kimse ile farklı farklı nedenlerden dolayı görüşemedik. Durum böyle olunca İzmir Doğa Derneği, Akhisar Çevre Derneği, Turgutlu çevre Derneği ve Salihli Çevre Derneği olarak Kum Ocağına ilişkin”ÇED” gerekli değildir kararının iptali için Manisa Valiliğine karşı, Manisa İkinci İdare Mahkemesi’nde Mart 2025 tarihi ile ilgili yeni bir dava açtık. Bu dava için keşif gününün belirlenmesini bekliyoruz. Marmara Gölü’nün kurumasına neden olan Kum Çayı üzerindeki Kum Ocaklarına ilişkin karar çıkacak, çünkü Göl Mar Şirketi bir belediyeye aitmiş. Biz kamu kurumların, Marmara Gölü’nün kurtarılmasına yönelik Manisa İkici İdare Mahkemesi’nin kararı açıkken, gölün kurtarılmasına yönelik bilimsel ve rasyonel çözümler bulmalarını talep ediyoruz ”dedi.

 

 

 

 

                                            

 

 

 

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve salihlimanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.