Kuruyan Marmara Gölü'nde kritik keşif!

Manisa Marmara Gölü’nün yaşaması için göl çevresinde yaşayanlar ve sivil toplum kuruluşları bilirkişi incelemesi ve keşfinde bir araya geldi.

Tarımsal sulamada ve balıkçılıkta bölge, yöre halkı için büyük önem taşıyan ve geçtiğimiz yıllarda iklim değişikliği, kuraklık ve su kaybı nedeniyle tamamen kuruyan Marmara Gölü’nün tarıma açılmasına ilişkin Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), Devlet Su İşleri (DSİ), Tarım ve Orman Bakanlığı ile Manisa Valiliği arasındaki işbirliği protokolünün iptali için açılan davada mahkeme ve bilirkişi heyetince keşif yapıldı.  Tekelioğlu Köyü’nde Mahkeme ve bilirkişi heyetini yüzlerce kişi karşıladı. Tarımsal sulamada ve balıkçılıkta bölge, yöre halkı için büyük önem taşıyan ve geçtiğimiz yıllarda iklim değişikliği, kuraklık ve su kaybı nedeniyle tamamen kuruyan Marmara Gölü’nün tarıma açılmasına ilişkin Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), Devlet Su İşleri (DSİ), Tarım ve Orman Bakanlığı ile Manisa Valiliği arasındaki işbirliği protokolünün iptali için açılan davada mahkeme ve bilirkişi heyetince keşif yapıldı. Göl sahası kenarında yer alan Tekelioğlu Köyü sakinleri, Gediz havzası Erozyonla Mücadele Çevre ve Kalkınma Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, İzmir, Akhisar ve Salihli’de faaliyet gösteren Çevre ve Doğa Dernekleri, doğa ve çevre gönüllüleri tarafından mahkeme ve bilirkişi heyeti karşılandı.  Keşif sırasında mahkeme ve bilirkişi heyetinden,  Gördes Barajı’ndan ve besleme kanallarından Marmara Gölüne su verilmesi ve sahasındaki tarımsal faaliyetlerin sona erdirilmesi talep edildi.  “Uzmanların, göldeki yaşamın geleceğine yönelik bir karar vereceklerine inanıyoruz” Keşif sonrası açıklama yapan Doğa Derneği Avukatı Özlem Altıparmak “Marmara Gölü, ulusal öneme haiz bir sulak alandır. Sulak alanlarda tarım yapılamaz, kurutularak arazi kazanılamaz. Bu faaliyetin idare eliyle yapılması, bu faaliyete hukuka uygunluk kazandırmaz. Bu nedenle hem uzman kuruluşlar, hem yerel sivil toplum örgütleri hem de yöre insanıyla birlikte davalarımızı açtık. Bir an önce TİGEM’in Göl alanından çekilmesi ve gereken suyun, Gördes Barajı ve besleme kanallarından aktarılmasını talep ettik. Bilirkişi incelemesinde yer alan uzmanların, göldeki yaşamın geleceğine yönelik bir karar vereceklerine inanıyoruz” dedi.     “İklim değişikliğini de göz önünde tutarak Marmara Gölü’nün restore edilmesi gerekiyor”  Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç ise “Ege Bölgesi’ndeki en önemli sulak alanlardan biri olan Marmara Gölü, kuşlar açısından önemli bir konaklama, beslenme ve üreme alanı. Alanda tespit edilen kuş türleri arasında nesli tehlike altında olan, Bern Sözleşmesi kapsamında koruma listelerinde bulunan ve alanın Ramsar Alanı olması için gerekli kriterleri sağlayan türler var. Türkiye’de şu ana kadar gözlenen yaklaşık 500 kuş türünden 178’inin bu alanda ve yakın çevresinde yaşadığı tespit edildi. Gölün kurutulması hem buradaki biyolojik çeşitliliği yok ediyor hem de yörenin ekonomisine darbe vuruyor. İklim değişikliğinden öncelikle etkilenecek bu bölgede, Marmara Gölü gibi sulak alanların yaşatılması bir zorunluluk iken bunun aksine gölün kurutulması yanlış bir uygulama. Acilen buradaki yanlıştan dönülmesi, iklim değişikliğini de göz önünde tutarak Marmara Gölü’nün restore edilmesi gerekiyor “ dedi.   “TİGEM’e devredilmesiyle gölün tekrar eski günlerine dönmesi söylemine inanmıyoruz” Köy sakinleri ,”Marmara Gölü’nün ana su kaynağı olan Gördes Çayı’nın üzerine bölgedeki arazileri sulama ve İzmir'e içme suyu temini amacıyla Baraj inşa edildi. Barajın hizmete girmesiyle birlikte göle su verilmesi kesildi. Belirli zamanlarda verilen su yetersiz kaldı. 2015 yılından sonra Göl’ün suları çekilmeye başladı. 4 yıl öncede göl tamamen kurudu. Günümüzde ise tarım alanına dönüştürüldü. Yetkiler iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle Marmara Gölü’nün kuruduğunu belirtiyorlar. Bize göre iklim değişikliği ve kuraklık bahane, vahşi sulama ve DSİ yetkililerinin sulama sezonlarında yaptıkları yanlış planlama gölün tamamen kurumasına neden oldu. Bugün için tarım arazisine dönüştürülen Marmara Gölü'nü kurtarmak için Devlet Su İşleri 2'nci Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan planlama ve proje çalışmaları tamamlandığı ve ihaleye çıkacağı, proje kapsamında 25 milyon metreküp su getirilmesi hedeflendiği belirtiliyor. Kuraklık sebebiyle kuruyan ve uzun süredir akıbetine karar verilemeyen Marmara gölü dört kurum arasında yapılan protokolle TİGEM’e devredilmesiyle gölün tekrar eski günlerine dönmesi söylemine inanmıyoruz ”dediler.      “Marmara Gölü’nün tarım arazisi olmasını istemiyoruz” Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz, ”Marmara Gölü’nün TİGEM’e devri ilgili iptal davası açmıştık. Açılan davada mahkeme ve bilirkişi heyetince keşif yapıldı. Salihli Çevre Derneği olarak biz Marmara Gölü’nün tarım arazisi olmasını istemiyoruz. Tepeli pelikanlarının dünyadaki nüfuslarının yüzde 10’u Marmara Gölü’nde yaşıyordu. Su kuşlarına, endemik balık türlerine ve su kaplumbağalarına ev sahipliği yapan 2,5 milyon yaşındaki Marmara Gölü’nün tarım arazisi olmasını istemiyoruz ”dedi. “Davanın lehimize sonuçlanacağımıza inanıyoruz” Gema Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, ”Ege bölgesinde tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü, iklim değişikliği ve kuraklık, vahşi sulama ve sulama sezonlarında yapılan yanlış planlama nedeniyle üç yıl önce tamamen kurudu. Ancak gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Gördes Barajı yapılırken ne yazık ki Marmara Gölü düşünülmemiş.  Ve geçen zaman sürecinde Marmara Gölü tamamen kurudu. Oysa Protokole göre Gördes Barajı’ndaki suyun yüzde 60’ı İzmir Büyükşehir Belediyesine içme suyu olarak verilmesi, yüzde 40’ı Marmara Gölüne verilmesi gerekiyor. Maalesef Gördes Barajı’ndan Marmara Gölü’ne hiç su gelmiyor. Şu an Gördes Barajı’ndaki suyun yüzde 50’si İzmir Büyükşehir Belediyesine içme suyu olarak veriliyor, yüzde 40’ı Gölmarmara yöresindeki tarım arazilerin sulanması için çiftçilere veriliyor.  Gema Vakfı olarak biz Gördes Barajı’ndaki suyun yüzde 40’ı İzmir Büyükşehir Belediyesine içme suyu olarak verilmesini, yüzde 30’unuGölmarmara yöresindeki tarım arazilerin sulanması için çiftçilere verilmesini ve yüzde 30’unun da Marmara Gölüne bırakılmasını talep ediyoruz. Bizler gölün yaşatılması için ilgili kurumlar ile girişimlerde bulunurken, Manisa Valiliği, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokol gereği 2023 yılının başından itibaren Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Marmara Golü çöl oldu. DSİ Genel Müdürlüğü, DSİ 2’nci Bölge Müdürlüğü Marmara golünü yok ettiler. Kuşları, sazan balıklarını, kaplumbağaları bitirdiler. Tüm canlıları yok ettiler. Balıkçılar aç ve işsiz kaldılar. TİGEM Genel Müdürlüğü şu an Buğday ekiyorlar. Dava açtık. Açılan dava kapsamında Manisa Bölge İdare Mahkemesi Bilirkişi heyeti tarafından keşif yapıldı. Davanın lehimize sonuçlanacağımıza inanıyoruz ”dedi.