Kula’nın Sessiz Mirası: 500 Yıllık Kurşunlu Camii Zamana Direniyor
Kula’nın Sessiz Mirası: 500 Yıllık Kurşunlu Camii Zamana Direniyor
Manisa’nın şirin ilçesi Kula, tarihi evleri, şifalı kaplıcaları, camileri, türbeleri, volkanik tepeleri ve Yunus Emre’siyle bilinirken, ilçedeki önemli Osmanlı miraslarından biri olan Kurşunlu Camii ihtişamıyla dikkat çekiyor.
Gediz Vadisi boyunca ilerleyen volkanik şehir Kula, tarihi evleri, şifalı kaplıcaları, camileri, türbeleri, volkanik tepeleri ve Yunus Emre’si ile ünlü Manisa’nın şirin bir ilçesi. Türk dönemi Kula’sı hakkındaki ilk bilgilere Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde rastlanmaktadır. Bu seyahatnameden, 1671 yılında Kula’da 24 cami, 3 hamam, 6 han ve 1200 ev olduğu anlaşılmaktadır. Günümüzde cami sayısının ise 34 olduğu belirtilmiştir. Bu tarihi camilerden biri de Kurşunlu Camii’dir.
1496 yılında Saruhanoğulları’ndan Hoca Seyfettin Bey tarafından yaptırılmış olan cami, Selçuklu mimari tarzında inşa edilmiştir. Sonradan geçirdiği onarım sırasında tezyinatına çok önem verilmiştir. Son restorasyonu 2003 yılında yapılmıştır. Tamiratlar sırasında süsleme sanatlarının ilave edildiği belirtilen caminin inşasında kullanılan kesme taş ve tuğla, cami tasvirleri ve kalem işi süslemeleri dikkat çekmektedir. Caminin etrafında mezarlar bulunmaktadır. Hoca Seyfettin Bey’in mezarı da burada yer almaktadır.
“Kurşunlu Camii, Saruhanoğulları’ndan Hoca Seyfettin Bey tarafından yaptırılmış”
Alan rehberi Sabahattin Argaç konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Gediz Vadisi boyunca ilerleyen volkanik şehir Kula, tarihi evleri, şifalı kaplıcaları, camileri, türbeleri, volkanik tepeleri ve Yunus Emre’si ile ünlü Manisa’nın şirin bir ilçesi. Türk dönemi Kula’sı hakkındaki ilk bilgilere Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde rastlamaktayız. Bu seyahatnameden, 1671 yılında Kula’da 24 cami, 3 hamam, 6 han ve 1200 ev olduğu anlaşılmaktadır. Günümüzdeki cami sayısı ise 34’tür. Bu tarihi camilerden biri de Kurşunlu Camii’dir. 1496 yılında Saruhanoğulları’ndan Hoca Seyfettin Bey tarafından yaptırılmış olan cami, Selçuklu mimari tarzında inşa edilmiştir. Çarşı içinde, kendi adı ile anılan meydanda, alçak bir kuşatma duvarı ile çevrili avlu içinde yer alır. Güneyinde haziresi vardır. Kuzeyinde üç bölmeli son cemaat yeri ile, sekizgen yüksek bir kasnağa oturan tek kubbenin örttüğü kare planlı harimden ibarettir cami. Harim kapısı üzerindeki iki satırlık inşa kitabesine göre 1496 tarihinde yapılmış; bu kitabenin üstündeki sıva üzerine yazılı olan tamir kitabesine göre de 1780 yılında onarım geçirmiştir.” dedi.
“Son restorasyonu 2003 yılında yapıldı”
Kurşunlu Camii’nin geçirdiği onarım sırasında tezyinatına çok önem verildiğini belirten Argaç, “Kesin yapılış tarihi belli olmayan caminin geçirdiği tamiratlar sırasında süsleme sanatlarının ilave edildiği ifade edilmektedir. Son restorasyonu 2003 yılında yapılmıştır. İnşasında kesme taş ve tuğla kullanılan caminin tasvirleri ve kalem işi süslemeleri dikkat çekmektedir. Caminin dışında süsleme sınırlı görülürken, harimde zengin kalem işi tezyinat dikkat çeker. Bu süslemeler mahfil, boşaltma kemerleri, beden duvarlarındaki üst sıra pencereler ile kasnak ve kubbede yer almaktadır. Bunun yanı sıra mihrapta alçı süslemeye yer verilmiştir. Kalem işi süslemelerin en önemlisi, mihrap duvarlarında üst pencerenin iki yanında, kasnağın hemen alt kısmında yer alır. Buraya Mekke ve Medine tasvirleri işlenmiştir.
Batı taraftaki Mekke tasvirinde Kâbe, kubbeli iki revak sırasıyla kuşatılmış, avlusunda ‘Dört mezhep, Safa ile Merve, Süleyman Minberi, Kâbe Kapısı, Zemzem Kuyusu ve Tavaf Yerleri’ belirtilmiş; Osmanlı dönemi örneklerine benzer şekilde bir veya iki şerefeli toplam yedi minareyle resmedilmiştir. Kâbe’nin çevresinde evler ve şehir kapısıyla Mekke şehri görüntülenmiş; sol tarafta Hz. Ebubekir ve Amberiye Mescitleri tasvir edilmiştir.
Doğu taraftaki Medine tasvirinde ise, birbirine yaslanmış, istiflenmiş evlerin kuşattığı Mescid-i Nebevi; beş minareli, kubbeli, revaklı iki bölümlü avlusu ve Hz. Muhammed’in türbesi ile birlikte resmedilmiştir. Avluda ağaçlar yer alır. Şehrin sol tarafında belli belirsiz ağaçlar ve birkaç küçük bina bulunmaktadır. Kompozisyonların merkezini Mekke’de Kâbe, Medine’de Mescid-i Nebevi teşkil etmektedir. Bunlar, diğer yapılara göre oldukça büyük işlenmiştir. Perspektife önem verilmeyen tasvirlerde evler; kırmızı kiremitli, ahşap kırma çatılı ve iki katlıdır. Bunlar geleneksel Türk evi gibi düşünülmüş; böylece tasvirlerde bir yandan verilmek istenen mesaj ana hatlarıyla belirtilirken, diğer yandan hayalî ve kavramsal resim nitelikleri ön plana çıkmıştır. Her iki tasvirde de evlerin çatıları kırmızıya boyanmış; diğer elemanlarda ise yeşil, sarı ve mavi renkler ağırlıklı olarak kullanılmıştır.
Tasvirlerin arasındaki pencerenin ve aynı hizadaki diğer pencerelerin etrafı, stilize edilmiş bitki motifleriyle çerçevelenmiştir. Kasnak pencerelerinin iki yanında kalem işi tekniğinde yapılmış birer sütünce bulunur. Bu sütüncelerin başlıklarından çıkarak uzanan ‘S’ kıvrımları, kasnağın üst kısımlarını bir şerit halinde boydan boya dolanmaktadır. Kasnağın pencere aralarında kalan duvar yüzeylerinde büyük birer madalyon bulunmaktadır. Madalyonların içleri, ortasında birer Mühr-ü Süleyman motifi olmak üzere yazılarla doldurulmuştur. Sütüncelerin üzerinde sarı, siyah ve yine sarı renkli süslemesiz şeritler yer alır. Bunların üzerinde, kubbe eteğini boydan boya çevreleyen geniş bir yazı kuşağı bulunmaktadır. Yazı kuşağının üzerinde boyuna dikdörtgenlerle ayrılmış bir şerit, onun üzerinde de palmetlerin yer aldığı bir süsleme şeridi yer alır.” dedi.
“Hoca Seyfettin Bey’in mezarı da burada bulunmaktadır”
Argaç, “Kurşunlu Cami inşa kitabesinde: Bu caminin binası, hayırlar ve iyilikler sahibi Hoca Seyfettin tarafından yapıldı. Şerefli ve mübarek mescidin yapımı, 902 senesinin Safer ayında tamamlandı. Hacı Saruhan oğlu Hoca Seyfettin’in, Kula’da bir cami, caminin yanında bir kuyu, zaviye ve yetimhane, ayrıca dükkanlar; Kula’nın 15 km kuzeyinde, Gediz Nehri’nin yanında dört değirmen ve bir han yaptırdığı ve vakfettiği anlaşılmaktadır. Hoca Seyfettin, bunlardan başka değirmenlere yakın bir yerde, Gediz Nehri üzerine bir köprü de inşa ettirmiştir. Bugün bu köprü, ‘Boğaz, Bahas Köprüsü’ ismiyle anılmaktadır. Caminin etrafında mezarlar bulunmaktadır. Hoca Seyfettin’in mezarı da burada yer almaktadır.” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.