Çanakkale anlatılmaz yaşanır
Çanakkale anlatılmaz yaşanır
110 yıl önce, bugün ‘Çanakkale Geçilmez Destanı’nın dönüm noktası olan 18 Mart Deniz Zaferi’nin yıl dönümü.
Çanakkale Zaferi’nin, Osmanlı Devleti'nin en önemli zaferlerinden biri olduğunu belirten Alan Rehberi Alaattin Topçu,” Bu zafer, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük için ne kadar büyük fedakârlıklar yapabileceğini göstermiştir. Çanakkale Zaferi, Türk ordusunun kahramanlığını ve fedakârlığını da tüm dünyaya kanıtlamıştır ”dedi.
110 yıl önce, bugün ‘Çanakkale Geçilmez Destanı’nın dönüm noktası olan 18 Mart Deniz Zaferi’nin Önemini dile getiren Alan Rehberi Alaattin Topçu,”18 Mart 1915 tarihinde kazanılan Çanakkale Deniz Zaferi, Türk Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından biridir. Bu zafer sadece bir deniz muharebesi olmanın ötesinde, milli bir direnişin ve kahramanlığın sembolü haline gelmiştir ”dedi.
“18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi”
Alan Rehberi Alaattin Topçu, ” Avrupa’da başlayan karşılıklı savaş ilanları sonrasında Osmanlı Devleti, Boğazın Savunma Planını harekete geçirdi. 4 Ağustos’tan itibaren boğazda mayın hatları oluşturulmaya başlandı. 27 Eylül’den itibaren ise boğazlar tüm deniz ulaşımına kapandı. 3 Kasım 1914’te Fransız ve İngiliz savaş gemileri boğaz girişindeki tabyalara bir taarruz gerçekleştirdi. Seddülbahir Kalesi cephaneliğinin isabet alıp havaya uçmasıyla Çanakkale’nin İlk Şehitleri verilmiş oldu. Bu bombardıman Osmanlı Devleti açısından uyarıcı nitelikte olmuştu zira Müttefikler hedefini belli etmişti. İngiliz Deniz Bakanı Churchill’in Boğazların donanma yoluyla zorlanması konusundaki ısrarı ile İngiliz savaş konseyinde Çanakkale Harekâtı kabul edildi ve Boğaza ilk taarruzun 19 Şubat 1915’te gerçekleşmesi kararı alındı. İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan filo, boğaz girişindeki tabyaları bombalamış; lakin hedeflenen gayelere bu harekâtta ulaşamamıştır. Akşam 17.30 sularında filo geri çağrılmıştır. 25 Şubat 1915’te ise müttefikler yeni bir harekât ile Orhaniye, Kumkale, Ertuğrul ve Seddülbahir tabyalarına taarruz ettiler. Akşama doğru boğaz girişindeki bataryalarımız susturulmuştu. Bu bombardımanlar esnasında Birleşik filonun Erenköy Koyunda manevralar yaptığı gözlemlenmişti. Bunun üzerine çok önce başlayan mayın hatları tesis etme işi, 7/8 Mart gecesi Nusret mayın gemisinin gizlice Erenköy Koyunda kıyıya paralel konumda, 26 mayından oluşan 11. Mayın hattını oluşturması ile tamamlandı. Bu mayın hattı 18 Mart’ta kader değiştirici bir rol oynayacaktı. 18 Mart 1915’teki Harekât Planı ilk gün boğaz kıyısındaki tabyaların susturulması ve mayın hatlarının açılması suretiyle Marmara’ya geçmek şeklindeydi. Her ne kadar 18 Mart Boğaz Muharebesi olarak anılsa da aslında taraflardan yalnızca biri deniz kuvvetiydi. Birleşik Filo’nun karşısındaki Türk kuvvetleri Başkomutanlığa bağlı Müstahkem Mevkii idi. Harekât sabah 08.15’te Queen Elizabeth’in direğinde görülen ileriye hareket işareti ile başladı. Filo 3 hat şeklinde düzen almıştı. Sabahtan öğlene kadar birinci hattaki gemiler uzun menzilli toplarıyla tabyaları bombardıman etmeye başladı. Tabyalarımızın kısa menzilli topları bu ateş karşısında sessiz kalınca Amiral de Robeck öğleden sonra ikinci hattı ilerletti ve bombardıman devam etti. Üçüncü hattaki daha eski savaş gemileri de ilerleyip Türk topçusunun menziline girdiğinde durum değişmeye başladı. Türk topçusu tarafından ateş altında kalan gemiler geri çekilmeye başladılar. Dönüş manevrası yapılan alandaki mayın faktörü filonun çekilişini büyük oranda etkiledi. Savaş gemilerinden Bouvet, Irresistable ve Ocean battı; Inflexiable, Gaulois, Suffren, Agememnon ise ağır hasar aldı. 17.00 sularında Amiral de Robeck bir mayın tarlası içinde olduklarını anladı, harekâta devam edemeyeceğini anlayarak geri çekilme emri verdi. Büyük boğaz harekâtında zafer, tabyalarımızdaki Türk topçuları ve boğazın kalbine ustaca döşenen mayın hatları sayesinde Türklerin oldu.
Kazanılan bu zaferde, çelik zırhlara bürünmüş, her yönüyle teknik üstünlüğe sahip armadaya karşı, tabyalarda can siperane mücadele veren Seyit Onbaşı gibi kahraman topçularımızın şahsında görev yapan tüm topçularımızın, boğaz kıyılarına yerleştirilen gizli obüs bataryalarının, mayınların ve nihayet Türk askerinin savaş kabiliyetinin büyük payı vardır Bu başarılı savunmayı idare eden Çanakkale müstahkem mevki kumandanı Cevad Paşa “18 Mart kahramanı” unvanı ile anıldı ”dedi.
“Çanakkale Zaferinin unutulmaz kahramanlardan birisi de Seyit Onbaşı”
Çanakkale Zaferinin unutulmaz kahramanlardan birisi de Seyit Onbaşı olmuştur. Seyit Onbaşı'nın, Çanakkale Savaşı'nın en kritik döneme girdiği anda 215 kg’lık topu tek başına taşıyarak ateşlemesi sonucunda İngiliz Ocean Zırhlısının batırılması tarihin akışını değiştiren çok önemli bir olaydır. Seyit Onbaşı, Çanakkale Destanı’nın unutulmaz kahramanlarından biridir. Sadece bireysel cesareti ile değil, aynı zamanda toplumsal ruhu temsil eden bir figür olarak da önem taşımaktadır. Onun gösterdiği fedakârlık, Türk milletinin azim ve kararlılığının simgesi olarak tarih sahnesinde yerini almıştır. Çanakkale Savaşı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bir sembolü olarak, Seyit Onbaşı gibi kahramanlarla birlikte anılmaya devam edecektir ”dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.