Tarihin derinliklerinden günümüze: Kula Emir Hamamları (Kaplıca)
Manisa’nın şirin bir ilçesi olan Kula tarihin derinliklerinden günümüze kadar bozulmadan gelebilmiş bir anıt kenttir. Yapılar mimari açıdan eski kent yerleşmenin bozulmamış tipik örneğini teşkil etmesi ve bu niteliklerin belge açısından değeri Kula’ya ''Anıt Kent'' Özelliğini kazandırmaktadır.
Kula İlçesi’ne bağlı ve yasa gereği Mahalleye dönüştürülen Şehitlioğlu Köyü’nün güneyinde Ilıca hamam deresi (Gerençayı) kenarında yer alan Emir hamamları ise yapılan araştırmalara göre, Roma döneminde de oldukça önemli olan bu bölgede birçok hamam kalıntısının gözlemlendiği ve o dönemde bu alanın hem dini hem de sağlık açısından önemli bir merkez olarak bilindiği belirtildi.
“Kalıntılar bölgenin binlerce yıldan beri kaplıca olarak kullanıldığını göstermektedir”
Alan Rehberi Sabahattin Argaç, ”Emir hamamları Kula-Selendi yolu üzerinde, Şehitlioğlu köyünün güneyinde Ilıca hamam deresi (Gerençayı) kenarındadır. Yapılan araştırmalara göre Emir Hamamları bölgesinde, Roma dönemine ait hamam kalıntıları göze çarpmaktadır. Bu kalıntılar bizlere bölgenin binlerce yıldan beri kaplıca olarak kullanıldığını göstermektedir.
19 yy'da Kula'yı ziyaret eden Ch. Texier Küçük Asya Tarihi adlı eserinde Emir hamamların'dan şu şekilde bahsetmektedir. Hermes (Gediz) nehrinin 3km uzağında ve 59 C sıcaklıkta Emir hamamları adı verilen Romalılardan kalma bir yer vardır. Bu yerde eski dönemlere ait harabeler göze çarpmaktadır. Bu yer şehir olmaktan ziyade dini merkez ve tıbbın birlikte yürütüldüğü, hastaları tedavi etmek için papazların iki işi birden gördükleri, Romalılar döneminde hem dini ziyaret ve tedavi merkezidir. Su kaynağının bulunduğu yerin çevresi, harçsız konmuş antik döneme ait büyük taşlarla çevrilidir. Büyük bir kısmı şiddetli yer sarsıntılarında yıkılarak toprak altında kalmıştır. Güney kısmında, dağ eteğinde antik oymalı kabartmalar vardır. Bu kabartmalarda 1,5 metre yükseklikteki kayalara işlenmiş, Romalılar ve Hititler serpuşunu giymiş ve arkasında mabude işareti olan hilal konmuş bir çerçeve tasvir edilmiştir.
1901 yılında Kula'ya gelen coğrafyacı PHİLİPSON' un izlenimlerine baktığımızda; Hamamlar antik devrin THESEUNTHEM' leridir. Büyük bir antik yapının yanında sıcaklığı 59 C olan sıcak bir kaynak vardır. Bir yıkanma yeri ve birkaç çardak buradaki misafirleri ağırlamak içindir. Biraz batıda tersiyer (III Zaman) kirecin içinde antik oymalı üçayak bulunur. Oymaların birinde bir cenaze töreni, ikincisinde yüksek şapkalı bir adam ile iki köpek, üçüncüsünde ise bir adam ve bir ağaç vardır. Bu vadi tersiyer (III Zaman) beyaz kumuna ve kirecine yaklaşık 200 metre kadar gömülüdür. Bitki örtüsü seyrektir, şeklinde bahsetmektedir. Görüldüğü üzere her dönem yerli ve yabancı araştırmacılar tarafından Emir hamamları bölgesi ilgi çekmiştir. Kula bölgesinde sıcak su çıkışlarının kökeninin volkanizma olduğu saptanmıştır”dedi.
Argaç, ”Emir hamamları T.C. Sağlık Bakanlığı raporlarına göre, tedavi şekli banyo uygulaması olarak yapıldığında kronik dönemdeki kas iskelet hastalıklarının tedavisinde yardımcı ve tamamlayıcı tedavi unsuru olarak, ortopedik operasyonlar sonrası gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında cerapral palsyl gibi hastalıkların tedavisinde rehabilitasyon amacıyla, nöravejetatif distani gibi genel stres bozukluklarında, spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. İçme kürü olarak da üst gastrotestinal sistem fonksiyonel rahatsızlıklarında, seçilmiş ürolithiasis olgularında tamalayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabileceği belirlenmiştir. Emirhamamları içinde belediye tarafından yaptırılan konaklama yeri mevcuttur. Odalar her türlü ihtiyacı karşılayacak şekilde hazırlanmıştır. Odalara şifalı sulardan verilmektedir ”dedi.
“Kibele figürü kayaya oyulmuş”
Argaç,” Kula Emir Hamamları veya Kaplıcaları, tarih ve sağlık turizmi açısından günümüzde de önemli bir yerdir. Şifalı suları ile günümüzde de birçok hastalık üzerine olumlu etkisinden yararlanılmaktadır.
Kula Şehitlioğlu Köyü Kaplıca Bölgesi 1. Ve 3. Derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunuyor. Tarihi bir bölge olan alanda asırlardır yararlanılan ve termomineral özellik gösteren kaynaklar mevcut.
Hemen yakınında bulunan Kibele-Attis Kabartmaları, tarihe tanıklık edebileceğiniz eserlerden.
Akpınar Mesire alanında bulunan kabartmalar, düz bir kaya üzerinde bulunur. 8x10 yüksekliğindeki kibele figürü ise kayaya oyulmuş. M.Ö. 13. Yüzyılın ikinci yarısı olarak tarihlendirilen Kibele Kaya Kabartması, Anadolu yarımadasında ana tanrıça olarak bilindiğinden oldukça önemlidir ”dedi.
Kula belediyesi tarafından işletilen ve uzun zamandan beri atıl vaziyette olan Emir hamamı, proje kapsamında yapılan yeni tesisler ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.